Ekonomik güven, Ocak ayında artış gösterdi…

Türkiye’de ekonomik güven endeksi Ocak ayında azalarak 96,2 seviyesine yükseldi. Endeksteki artış;  tüketici ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Ocak döneminde tüketici güven endeksi 83,3 değerine yükselirken, hizmet sektörü güven endeksi 101,9 değerini aldı. Reel kesim güven endeksi 109, perakende ticaret sektörü güven endeksi 108,5 ve inşaat sektörü güven endeksi 84,2 değerine geriledi. Sektörel alt güven endeksleri tarafında yapılan ara revizyon, ekonomik güven endeksi verilerinin de revizyona uğramasına neden olmuştur.

  Covid-19 salgını halen ekonomi üzerinde belirsizliklere neden olmaktadır. Bu nedenle, başta reel kesim güven endeksi olmak üzere bazı sektörel endekslerde Ocak ayında bazı yavaşlama işaretleri görülmüştür. Bu nedenle bazı artışlara da temkinli yaklaşmak gerekmektedir. Ocak ayında, ekonomik güven endeksine pozitif yönde etki eden alt kırılımlar tüketici güveni ve hizmet sektörü güven endeksi olmuştu. Özellikle, Covid-19 salgını kaynaklı olarak gelen kısıtlamalar, söz konusu endeksler üzerinde de negatif yönde etkili yapabilecektir. Hizmet sektörü, özellikle salgın yasaklarından dolayı yaşadığı ciro ve istihdam kaybıyla önemli bir daralma etkisinden geçmektedir.

 Perakende ticaret sektörü de Ocak ayında daralma yaşarken, mağaza satışlarındaki daralmayı online satışların büyük oranda kompanse etme yetisine sahiptir. Aynı zamanda, dönemsel olarak mevcut yasak ve kısıtlamalar nedeniyle temel tüketimin genel ağırlığı artmış ve öne çekilen talep gibi birikimki etkiler söz konusu olabilmektedir. Ancak, sokağa çıkma yasaklarının bir önceki kapanma dönemi kadar sıkı olmaması perakende ticaretteki daralma etkisini sınırlayabilir. İnşaat sektörü tarafında, halen en ucuz kredilerin konut kredileri olması görece bir avantaj olarak değerlendirmeye alınsa bile, finansal koşulların giderek daha fazla sıkılaşması ve Covid vakalarının etkisi büyümeyi sınırlamaktadır.

 Reel kesim güven endeksi açısından ise; Faiz oranlarının yükseltilmesi ile beraber, 3Ç20’deki yüksek kredi büyümesi etkilerinin nötrlenmesi beklenen 4Ç20 büyüme göstergeleri açısından pozitif geçmekle beraber, 2021 yılına geçiş ile beraber biraz yavaşlama beklenmektedir. Dış talep koşulları, özellikle Euro Bölgesi’nde kısıtlamalar kaynaklı görülen yavaşlama etkileri ile beraber aşağı yönde eğilim göstermektedir. İlk çeyrekte hem salgın hem de finansal sıkılaşma kaynaklı olarak büyüme kısıtlanacak olmakla birlikte, daha geniş perspektifte aşılama ile beraber ekonomik açılmaların etkisi ve ekonomik desteklerin devamlılığı süreç üzerinde belirleyici olacaktır.