Finansal risklerin yönetimi

Finansal risklerin yönetimi ve bu risklerden nasıl uzak durulabileceğine ilişkin bilgiler haberimizde...

Finansal risklerin yönetimi

Bir stratejinin veya ticaret kurumunun başarısız olmasının belli nedeni vardır. Örneğin, bir tüccar para kaybedebilir çünkü piyasa vadeli işlem sözleşmesi pozisyonuna aykırı hareket edmiş veya duygusallaşıp panikten satış yapmıştır.

Duygusal tepkiler genellikle tüccarların ilk stratejilerini görmezden gelmelerine veya bırakmalarına neden olur. Bu, özellikle ayı piyasalarında ve kapitülasyon dönemlerinde belirgindir.

Finansal piyasalardaki çoğu kişi uygun bir risk yönetimi stratejisine sahip olmanın başarılı olmaları üzerinde önemli bir etkisi olduğu konusunda hemfikirdir. Uygulamada bunu yapmak bir Stop-Loss ya da Kar Alma teklifi vermek kadar kolay olabilir.

Sağlam bir ticari strateji, açık bir olası hareketler listesi sunmalı, böylece tacirlerin her türlü durumla başa çıkabilmek için daha hazırlıklı olmasını sağlamalıdır. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi risk yönetiminin birçok farklı yolu bulunur. İdealde bu stratejilerin sürekli olarak gözden geçirilmesi ve adapte edilmesi gereklidir.

Aşağıda finansal risklerin bazı örnekleri ve bu risklerden nasıl uzak durulabileceğine yönelik kısa özetleri sunulmuştur.

Piyasa riski: Her bir alım satım için Stop-Loss emrinin verilmesi, böylece daha büyük kayıplar oluşmadan önce pozisyonların otomatik olarak kapanmasıyla bu risk en aza indirilebilir.

Likidite riski: Yüksek hacimli piyasalarda alım satım yapılarak bu riskten kaçınılabilir. Yüksek piyasa değerine sahip varlıklar genellikle daha likit olma eğilimindedir.

Kredi riski: Borç alanların ve verenlerin (ya da alıcı ve satıcıların) birbirine güvenmek zorunda kalmaması için güvenilir bir borsa aracılığıyla alım satım yapılması sayesinde bu risk azaltılabilir.

Operasyonel risk: Yatırımcılar operasyonel risklerden portföylerini çeşitlendirip tek bir proje ya da şirketten doğacak riskleri ortadan kaldırarak kaçınabilir. Bunun yanı sıra operasyonel sıkıntılar yaşaması ihtimali daha az olan şirketleri bulmak için araştırma yapabilirler.

Sistemik risk: Bu risk de portföy çeşitlendirmesi ile azaltılabilir. Fakat bu durumda çeşitlendirmeye farklı önerilere sahip projeler ya da farklı sektörlerden şirketler dahil edilmelidir. Tercihen çok düşük korelasyon gösterenler seçilmelidir.