Enflasyon nedir? | Enflasyon yorumları | Türkiye enflasyon oranı 2022

"Enflasyon nedir?" sorusunu sesli bir şekilde halklara veya kendimize sorduğumuz zaman, uzun uzadıya açıklamaların gereksiz olduğunu görürüz. Bu nedenle en iyi yol bildiğin yoldur diyen atalarımızın izinden giderek, "En basit haliyle enflasyon nedir?" sorusunu cevaplamak gerekli. Haydi başlayalım!

"Enflasyon nedir?" sorusunu sesli bir şekilde halklara veya kendimize sorduğumuz zaman, uzun uzadıya açıklamaların gereksiz olduğunu görürüz. Bu nedenle en iyi yol bildiğin yoldur diyen atalarımızın izinden giderek, "En basit haliyle enflasyon nedir?" sorusunu cevaplamak gerekli. Herkes hazırsa, haydi başlayalım!

En Basit Haliyle Enflasyon Nedir?

Enflasyonun düşmesi; fiyatların azalması, insanların alım gücünün yükselmesi veya gelirlerinin yükselmesi anlamına gelmez.

 Enflasyon terimi, günlük hayattaki yaşam pahalılığı demektir. Marketten, manavdan, kasaptan veya herhangi bir yerden aldığınız herhangi bir şeyin genel fiyatının, sürekli bir şekilde ve etkileri hissedilir bir şekilde artışını ifade eder. Ekonomi piyasalarındaki güncel duruma bakmak için veya herhangi bir kaynağa okuma yapmak için girdiğinizde ise şu ifadelerle karşılaşabilirsiniz: Enflasyon, nominal yani para, hisse senedi, çek, senet, tahvil, pul vb. menkul kıymetlerin üzerinde yazılı olan sayısal ifadelerin; millî gelire göre ve bu gelirle satın alınan mala göre artmasıdır.

Eee? Ne anladık şimdi biz bu kelime fazlalığından dediğinizi duyar gibiyim. O yüzden şimdi kolları sıvayıp, her şeyi en basit haliyle ele alma vakti geldi. O yüzden şimdi sıkça karşılaşacağınız bir terim olan "Deflasyon nedir?" sorusunun cevabını vereceğiz.

En Basit Haliyle Deflasyon Nedir?

Enflasyonun düşmesi demek: Fiyatların daha yavaş ve dengeli bir hızda artması, insanların herhangi bir şeyi almaya güçlerinin yetmesi ve neticesinde refah düzeyinin artması demektir.

 En basit haliyle deflasyon; enflasyonun tam tersidir. Marketten satın alınan etin, sütün ve salçanın fiyatının sürekli bir şekilde azalmasıdır. 

Bunun yanı sıra deflasyon terimi, hayat pahalılığını engellemeyi ve ürünlerin fiyatlarını stabil standartlarda tutmayı başardıktan sonra yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı öngören bir iktisat terimidir.

 Enflasyonun Yükselişi Nasıl Değerlendirilmelidir?

Size ücretsiz sunulan bir bilginin değeri, güncel ekonomi koşullarında değerlendirilemeyecek kadar fazladır.

 Bir ülkede enflasyonun yükselmesi ne anlama gelmektedir? Biz hangi değerlere bakarak, içinde yaşadığımız dünyanın veya hükümetlerin güncel durumunu sağlıklı bir şekilde değerlendirebiliriz? Bir ülkenin ekonomik iyilik seviyesinde olduğu nasıl anlaşılır? 

İşte tüm bu ve bunun gibi soruların cevaplarını iyice analiz edip bir sonuca varabilmek için mümkün olduğu kadar çok okumak, araştırmak, dinlemek ve öğrenmek gerek. Canlılığın ilk kuralı, sürekli bir olgunlaşma(tekamül) içerisinde olmaktır. Sürekli ve istikrarlı bir şekilde insan kendisini geliştirmelidir ve asla ben oldum yanılgısına düşmemelidir. Yatırımcı olmak isteyen genç, yaşlı, üretken veya tembel tüm beyinlerin ilk öğrenmesi gereken şey, "Bilgi Güçtür!" deyişinin tam olarak ne anlattığını kavramak olacaktır.

Benim de bu tarz mantıksal hesaplamalara girişim, öncelikle hikaye kitapları ve öykülerle oldu. Bir yatırımcı olabilmenin bana kalırsa en önemli kurallarından birisi, dünyada önemli işlere imza atmış insanların yaşam öykülerinden ve deneyimlerinden ders çıkarmaktır. Çünkü sizlere ücretsiz sunulan bir bilginin değeri, güncel ekonomi koşullarında değerlendirilemeyecek kadar değerlidir.

Deflasyon Terimini Bilmek Bize Ne Kazandırmalı?

Marketten satın alınan etin, sütün ve salçanın fiyatının sürekli bir şekilde azalması, yani DEFLASYON bize ne anlatmalı ?

 En basit haliyle deflasyon; enflasyonun tam tersidir dedik. Marketten satın alınan etin, yoğurdun ve salçanın fiyatının sürekli bir şekilde azalmasıdır.

Bu tanımın değerini tamamıyla anlayabilmek için ise iki ayrı süreçten biraz bahsetmemiz gerekiyor.

İlk olarak, enflasyon ve deflasyonun güncel durumunu ve gelecekteki durumunu değerlendirmek istiyor ve yatırımlarınızı buna göre planlamak istiyorsanız, tek bir fiyat ya da fiyat grubunu değil, piyasadaki tüm malların fiyatlarının genel seviyesini gösterge olarak almalısınız.

İkinci olarak söyleyebileceğimiz şey ise bir fiyat artışı, bir defaya mahsus olarak gerçekleşmez. Ekonomi piyasaları tarih kitapları gibidir. Gelecek, sürekli bir şekilde geçmişten etkilenecek ve geçmişte daha önce benzer bir ivme yakaladığı görülen veya yaşandığı gözlenen ekonomik dalgalanmalar bir döngü halinde birbirini tekrar etme eğiliminde olacaktır.

 Eeee! Ne demiş atalarımız? Geçmişinden ders çıkarmayan geleceği inşa edemez! 

Fiyatların Genel Seviyesi, Güncel Ekonomi Kanunlarına Göre Nasıl Değerlendirilir?

Eeee! Ne demiş atalarımız? Geçmişinden ders çıkarmayan geleceği inşa edemez! 

Enflasyon oranları değerlendirilirken, fiyatların genel seviyesi bizim için önemlidir dedik. Çünkü bu seviye bizim için ekonomi piyasalarında seçilen bir malın veya hizmetin finansal karşılığıdır.

Bu finansal karşılık yani alınan bir malın fiyatı da, dolaşımdaki para miktarı ile alınan mal ve hizmetlerin arasındaki dengeye göre belirlenir. Ancak dolaşımda olan para miktarındaki artış (ekonomi terimiyle emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmeyecektir. Ama bu dengelerden herhangi birinin diğerine ağır basması durumunda, az üretilen yani arzı fazla olan bir mal, kıymetli hale gelecektir. Bunun en iyi örneklerinden birisi ise kripto para piyasasının öncülüğünü üstlenen Bitcoin'dir. Arzı sınırlandırılmış yani tüm insanlar tarafından kullanılabilecek ya da üretilebilecek olan Bitcoin sayısının 21 milyon ile sınırlandırılmış olması, ona olan talebi yükseltmiş; bu durum da Bitcoin'in en değerli dijital varlık olmasını sağlamıştır.

Avrupa'nın Enflasyonla İlk Karşılaşması Nasıl Oldu?

O tarihlerde yeni dünya düzeni olarak değerlendirilen bir bakış açısıyla olumsuz etkileri olan fiyat devriminin yaşanması, Avrupa'nın enflasyonla ilk kez tanıştığı dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

 Başta İspanya olmak üzere tüm Avrupa'da 16. yüzyıl içerisinde görülen fiyat artışları zinciri, tarih sayfalarında fiyat devrimi olarak geçmektedir. Ekonominin dünyaya açılan güçlü bir pencere olduğu düşünüldüğünde, elbette bu analizleri yapabilmek geçmişimize dönüp bakmamız gerekir.

O tarihlerde yeni dünya düzeni olarak değerlendirilen bir bakış açısıyla olumsuz etkileri olan fiyat devriminin yaşanması, Avrupa'nın enflasyonla ilk kez tanıştığı dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Avrupa'nın enflasyonla ilk karşılaşması olan fiyat devrimi, ilk olarak o dönemde baskın konumda olan ve halkı yönetme gücü bulunan misyonerlerin de etkisiyle tefecilerin günahkarlıklarına bağlanmıştır. 16. yüzyılın sonu yani 1550 tarihinden itibaren de, Salamanca Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmalar yoluyla İspanyol altınının ve gümüşünün dolaşımda serbest bir şekilde gezmemesine bağlandı.

Çağdaş tarihçilerin görüşüne göre fiyatların dengesizce alçalıp yükselmesi ve hükümetlerin bu durumu yönetebilmek için madenî paralarındaki altın ve gümüş miktarını azaltma çabalarıyla orta yol bulunsa da, yine çağdaş tarihçilerin ortak görüşüne göre on altıncı yüzyıldaki genel eğilim, düzenli fiyat artışıyla enflasyonun arttığı yönündedir.

En basit haliyle ekonomide likidite artışı olarak adlandırılan şey, para arzının yani mala olan talebin azalmasıdır. Bu da yeni dünya düzeninde kendilerini "küreselciler" ve "parasalcılar" olarak tanımlayan zümrelerin, ekonomideki fiyat artış dengelerini bozmasına yani enflasyonu yükseltmelerine yol açmıştır.

En Basit Haliyle Talep ve Maliyet Enflasyonuna Giriş

Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu arasındaki denge ise aynı tavukla yumurta gibidir. Birinin artışı diğerinin düşüş sebebidir. Böylelikle her ikisinin de ana sebebi ekonomideki dengelerin bozulmasıdır.

 Enflasyon genellikle, arzın fazlalığı, talebin şişkinIiği ve maliyet masraflarının artışından ileri gelmektedir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu arasındaki denge ise aynı tavukla yumurta gibidir. Birinin artışı diğerinin düşüş sebebidir. Böylelikle her ikisinin de ana sebebi ekonomideki dengelerin bozulmasıdır.

Talep Enflasyonu Nedir? 

Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı mala ve hizmete olan talebin artışı ve bu talep artışının, fiyatları yükseltmesidir. Çünkü yetersiz kaynaklar talebin karşılanamamasına yol açar.

Harcamaların ve dışarıya yapılan ihracat toplamının üretim ve ithalat tutarını aşması, yani talebin  karşılanamaması talep enflasyonunu meydana getirir. Talep enflasyonu, parasal (moneter) karakterli de olabilir veya fiyatlar üzerinde keskin bir etkisi olmayabilir. Bunun doğru analizi ancak para ve kredi hacmi genişlemişse, harcamalarda artış yaşanmışsa ve fiyatlarda pahalılığa sebep olmuşsa yapılabilir. Eğer bu süreçler gözleniyorsa, talep enflasyonu moneter karakterIi demektir.

Maliyet Enflasyonu Nedir?

Maliyet enflasyonun ana sebepleri:                                                                    Dış ticaretin kısıtlanmış olması  Gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,                                Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,                                      Devalüasyon,                          Tekelleşme ve eksik rekabet koşulları, Faiz haddinin yüksekliği.

 Maliyet enflasyonu ise üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli olarak artmasıdır.

Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri göz önüne alındığında, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyeti oluşturulmaktadır. Dolayısıyla bu malların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyet artışlarını da beraberinde gerektirir.

Maliyet enflasyonun ana sebepleri şunlardır:

1. Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,

2. Gider - istihlak - istihsal vergilerinin ağırlığı,

3. Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları,

4. Faiz haddinin yüksekliği,

5. Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,

6. Devalüasyon (Sabit kur sistemlerinde, ödemeler dengesi açık veren ülkelerin, ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmet doğrultusunda alınan bir kararla düşürülmesi)

Enflasyonun Hızı ve Şiddet Dereceleri Nedir?

Enflasyonlar, hız ve şiddet derecelerine göre bir takım sınıflara ayrılabilirler.                                   Bunlar kendi içerisinde Aşırı (hiper) Enflasyon ve Kronik (müzmin) Enflasyon olarak sınıflandırılabilir.

 Enflasyonlar, hız ve şiddet derecelerine göre bir takım sınıflara ayrılabilirler. Bunlar kendi içerisinde Aşırı (hiper) Enflasyon ve Kronik (müzmin) enflasyon olarak sınıflandırılabilir.

Aşırı (Hiper) Enflasyon Nedir?

Daima moneter yani parasal karakterli olan bir talebin şişkinliğidir. Emisyonun hızla artması, tüketime karşı talebi artırmaktadır. Bu durum, aşırı enflasyonun önemli bir özelliğidir.

Hiper enflasyon, aylık enflasyon haddinin bir yıl boyunca en az %50 arttığı ve böylece yıllık enflasyon haddinin yaklaşık 13000 olduğu bir enflasyon türüdür. Bir enflasyon, dolaşımdaki parayı tahrip eder, yabancı paraların yerli paradan daha değerli olmasına sonunda ise yabancı paranın yerli paranın yerini almasına neden olur. Bu olgu terminolojide para ikamesi olarak geçmektedir.

Kronik (Müzmin) Enflasyon Nedir?

Moneter karakter de gösteren kronik enflasyonun özelliği, alçalış veya düşüş hızının çok dalgalı olmaması fakat uzun bir süreye yayılmasıdır.

Belirsiz Enflasyon veya Sürünen Enflasyon Nedir? 

Özelliği piyasadaki fiyat yükselişlerinin yavaş bir tempo izlemesidir.

Bu çeşit enflasyonda önemli olan şey, paranın değerinin bir yıldan diğerine kaydettiği düşüklüğün, çok defa faiz haddi tarafından telafi edilebilir olmasıdır. Faiz haddi, elde tutulmak istenen para miktarının, ülkedeki para stokunu eşitleyen orandır.

Enflasyon haddi ise genel fiyat seviyesinde, cari dönemde meydana gelen artış ile önceki dönem genel fiyat düzeyi arasındaki oranının 100 ile çarpılması yoluyla bulunur. Belirli bir dönemde, aylar veya yıllar içerisinde meydana gelen yüzde artışları, enflasyon haddini oluşturur.

Diğer Enflasyon Çeşitlerine Kısa Bir Bakış

Sürünen enflasyon: %3- %8 gibi tek haneli enflasyon haddine denir.
Dört nala enflasyon: %25-%80 gibi iki haneli enflasyon haddine denir.

Enflasyonun Etkileri Nelerdir?

Enflasyon, iktisadî faaliyetlerin akışını etkileyen bir sistemler bütünüdür.

 Enflasyon, iktisadî faaliyetlerin akışını etkileyen bir sistemler bütünüdür.

Para dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenirken, halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla etkilenir ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş etkilenir. Bu durum, zenginin daha zengin, fakirin ise daha fakir olmasına neden olur. Kısaca enflasyon, gelir dağılımındaki eşitsizlikleri etkileyen başlıca faktörlerdendir.

Evet sevgili BirBorsa.com takipçilerimiz. Sizler için hayata geçirdiğimiz "Enflasyon Nedir?" serimizin ilk yazısının sonuna geldik. Güncel gelişmeler hakkında daha fazla bilgi almak için sitemizi güncel bir şekilde takip etmeyi unutmayın! 

Sorumluluk reddi beyanı: BirBorsa.com’un bu içeriği, tavsiye, öneri veya suçlama niteliği taşımamaktadır.

BirBorsa / Ayşete Yavaş

Mayıs Ayı SED Ödemeleri Hesaplara Aktarıldı Türkiye İhracat Zirvesi ve 2028 Ekonomi Hedefleri ABD Senatosu, Kripto Düzenlemesini Değiştiren Yeni Yasayı Onayladı Dursunbey'e Yeni Doğal Gaz Boru Hattı TCMB'nin Faiz Kararı Piyasaları Nasıl Etkileyecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan Amme Alacakları için Yeni Faiz Kararını Açıkladı